23 Ağustos 2009 Pazar

Özgü bebeğin bir yaş pastası


Özgü partisinde sevdiği karekterlerle....

Özgü'nün sevdiği pengueni......



Sevimli tulli si ....bunu görünce özgü ellerini çırpıyor...


Benim şeker hamuru ile ilk kez yaptığım pastanın üzerinden tam bir yıl geçmiş....ilk yaptığım pasta, diş doktorum Raşit bey ve eşi Özlem hanımın kızları ,Özgü bebeğe hoşgeldin bebek pastasıydı ...Geçen hafta cumartesi günü Özgü bebek bir yaşına girdi ...Raşit bey kızlarının doğum günü partisi için pasta hazırlayabilmek için müsait ulup olmadığımı sorduğunda ,tabiki zevkle yapabileceğimi söyledim ....pastanın temasını Özlem hanımla buluşup birlikte karar verdik ..Özlem hanım kızı Özgünün televizyonda baby tv çizgi karakterlerinden tulli yi ve pengueni çok sevdiğini söyledi ..Bir formunda pasta ve üzerinde ,minik kız sevdiği karakterlerle doğum günü partisnde temasını uygun gördük....Çok uzun zamandır çizgi film izlemediğim için önce tulli nedir nasıl bir şeydir araştımasına girdim ...internette tulli yi bulup ona göre çalıştım... bu hayvancağızı ben bişeye benzetemedim ama bebekler seviyormuş.. ben artık boş zamanlarımda baby tv izlesem çok iyi olucak zira ben hiç birini tanımıyorum... internette bulup öyle çalışıyorum...pastasını yapıp teslim etiğim gece partiye katılmam için ısrar eden Raşit bey ve Özlem hanıma çok teşekkür ederim çok samimi ,sevgi dolu ,eğlenceli bir partiydi... Özgü bebeğe sağlıklı ve mutlu bir ömür diliyorum....Sevgi dolu anne ve babanın yanında sevgiyle büyü...

Pastanın içeriği ise, vanilyalı sünger pandispanya ,kremasını çikolata ganaj ve fındık krokantlı yaptım..Misafirler beğenerek afiyetle yediler.....


20 Ağustos 2009 Perşembe

Blog Ödülüm


Sevgili blog arkadaşım Boncuk Mutfakta blog sahibesi Gonca hanım beni bu blog ödülüne layık gördüğü için teşekkürlerimi gönderiyorum ..Ben bu ödülü aldıktan sonra ne yapacağımı bilmediğim için Gonca hanım beni kısaca bilgilendirip , kural gereği, bu ödülü benimde yedi kişiye vermem gerektiğini söyledi ben de bunu takip ettiğim bloglardan sectiğim 7 kişiye ödülü gönderiyorum....Bence bütün blog sahipleri paylaşımlarından dolayı ödülü hakkediyorlar hepsine sevgilerimi gönderiyorum...

16 Ağustos 2009 Pazar

Figür çalışmalarım







Bir iki gündür figür çalışmalarına ağırlık verip elimi biraz geliştirmek istedim yaptıklarımı da sizlerle paylaşıyorum ...Çok fazla bişey yapmadım ama genellikle insan yüzü çalıştım ağız ve burun sorunu nu biraz çözüyorum galiba ,gözlerde hala başarılı değilim ..çokkkk çalışmam gerekiyor ..en çok da gelin figürünü yaparken eğlendim kızım gelinlik konusun da bana ''anne bu modeller çok eskiler de kaldı'' deyip cadı benimle dalga geçti..ben elimi geliştirmek için çalışmalarıma devam edeceğim ve yayınlayacağım daha sonra aradaki farkı hep beraber göreceğiz inşallah..şimdilik bu kadar bir daha ki post bir yaş pastası.....






9 Ağustos 2009 Pazar

Küçük kızım büyüdü...


Benim küçük cadım...............






















Benim minik kuzum artık 18 yaşında...''iyiki doğdun, mutlu yıllar bebeğim''...

Bu günün yazısı kızıma özel olmalı diye düşündüm.Kızım bu yıl doğum gününü arkadaşlarıyla dışarıda kutlayacağını söylediğinde,.bende pasta yapıp oraya götürebileceğimi söyledim...''kendini yorma arkadaşlar bana pasta hazırlayacaklar'' dedi...benim içim rahat etmediği için hemen o gitmeden kesip evde de kutlamak için bir pasta hazırladım... konusu da bize özel ve güzel olan alışkanlığı pasta da anlatmak istedim...hikayesini de sizler le paylaşmakta bir sakınca görmedim..Pastalarımız kişiye özel değilmidir zaten?

Kızım ,bebekliğinde çok uzun süre anne sütü içti bende hiç bir zaman gidip onu odasında emzirmedim kendi yatağım da ve koynumda emzirdim ..bu süre içerisinde kızım bizim yanımızda uyumaya alıştı sütten kestiğimde de (üç yaşında)tabi ki onu bir türlü yatağında yatmaya alıştıramıyorduk..her gece uyutup ,yatağına yatırıyorduk o da biz uyuduğumuzda küçük ayaklarının sesiyle pıtır pıtır bizim yanımıza geliyordu....ben artık yatağında yatması gerektiğini söyleyip bağırdım... benim küçük cadım da odasına gidip, ben uyuduğum zaman yine pıtır pıtır geliyordu...ama artık benim yanıma gelmiyordu... babası ona kızmadığı için doğruca babasının yanına gidiyordu.. babasıda kızına kıyamadığı için gözünü bile açmadan onun ayak sesini duyduğu anda sadece yorganı kaldırıp ,koynuna alıp orada sabaha kadar uyutuyordu...Her gece bu böyle oldu kızı yatağına yatırıyoruz o, gece kalkıp babasının tarafına gidiyor ,babasıda hiç konuşmadan yorganı açıp kedi yavrusu gibi koynuna alıp uyutuyordu..kocaman kız olduğun da da kızım gece bizim yanımıza geliyordu sonra biz onu yanımızda sıkılıp kaçsın diye ortada sıkıştırıyorduk ... şakadan... sıkılıp da gider belki diyorduk... uyanık cadı istediğiniz kadar sıkıştırın gitmiycem işte diyordu..küçük cadıı...bizim yanımızda yatarken bana doğru dönünce mis gibi anne kokuyorsun diyordu... babasına dönünce de mis gibi baba kokuyorsun diyordu..yastıklarımızı koklayarak bu senin kokun ,bu da babamın kokusu derdi..oğlum ve kızım böyle koynumuzda büyüdüler..babalarına çok düşkünler..kızım babası evdeyse uykusu gelince koltukta, babasının koynuna burnunu sokar ve uyur...

Şimdi psikologlar bunun doğru olmadığını düşünüyorlardır ama ben çocuklarımı böyle büyüttüm..Evimizde her zaman huzur sevgi ve saygı vardır ..çocuklarımda sevgi ile büyüdüler..şimdi kızım 18 yaşında daha ne kadar bizimle uyuyabilirki..oğlum üniversite için istanbulda yaşıyor kızım da seneye gider..bizim de koynumuz bomboş kalır...Ailemi çok seviyorum sağlıklı mutlu ömürler diliyorum hepimize...